Haberin Kapısı
2024-09-30 18:21:55

NASİHATA İHTİYACIM VAR DİYENLERE

İbrahim Cücük

30 Eylül 2024, 18:21

Elbette hepimizin nasihate ihtiyacı vardır.

Nasihat, muhatabın hayrını istemektir.

İnsanın kendisi, kendisine daha yakındır. İnsan önce kendisine nasihat etmelidir.

Belki önce nasihat istemeli; nasihati de amel etmek için dinlemelidir.

Amel, terk+fiili içine alır. Yanlışımızı görmek ve gidermek öncelikli olmalıdır. Çünkü yanlış olan, izale olmadan doğru yerine ikame olmaz.

Dikenlerden kalp temizlenecek ki yerine güller dikilebilsin.

Kalıbın düzelmesi kalbimizin düzelmesine bağlıdır. Zira her kap, içindekini dışına sızdırır.

Önce itikâdî yanlışlarımızı doğru olan itikadla kıyaslayarak öğrenmeliyiz sonra ahlak sonra ibadet daha sonra muamelatla ilgili yanlışlar ve doğrular uygulamak için öğrenilmelidir.

Yanlış olanın gereği, terktir; doğru olanın gereği, doğruya uymak ve uygulamaktır.

Ebu Zer-i Ğıfârî (r.a.) şöyle demiştir:

Ey Allah’ın Rasûlü! Bana tavsiyede bulununuz” dedim.

Rasûlullah (s.a.s.) da şöyle uyurdu:

“Sana Allah korkusunu (takvayı) tavsiye ederim; çünkü o her şeyin başıdır, temelidir.”

“Ey Allah’ın Rasûlü! Biraz daha” dedim. Bunun üzerine;

“Kur’ân okumayı ve Allah’ı zikretmeyi hiç bir zaman ihmal etmemeni tavsiye ederim. Çünkü bu senin için yeryüzünde bir nur, göklerde ise zahire ve azıktır” dediler.

Ben biraz daha artırmalarını istediğimde de;

“Çok gülme, çünkü bu kalbi öldürür ve yüzdeki nuru giderir” buyurdular.

Ben yine daha fazlasını istedim. Bu kez;

“Cihadı asla terk etme; Çünkü bu ümmetimin ruhbanlığıdır” dediler.

“Ey Allah’ın Rasûlü! Daha fazla nasihat ediniz!” dedim.

“Uzun süre sükût edip konuşmamaya kendini alıştır; çünkü bu, şeytanı kovar ve dinini koruma hususunda sana yardımcı olur” buyurdular.

Bir kez daha

“Ey Allah’ın Rasûlü! Nasihatınızı artırınız!” dedim.

“Fakirleri sev ve onlarla oturup kalkmayı sürdür” buyurdular.

“Ey Allah’ın Rasûlü! Biraz daha” dedim.

“Daima senden aşağılara bak; sakın senden daha üstün olanlara bakma! Çünkü Allah Teâlâ’nın üzerindeki nimetlerini küçümseyip hiçe sayman doğru değildir.”

Biraz daha nasihat etmelerini istediğimde

“Acı da olsa daima hakkı söyle” buyurdular.

Ben yine artırmalarını istedim. Bu kez

“Sende bulunan ayıplardan dolayı başkalarına atıp tutma. Senin işlediklerini işleyenlere buğzetme. Çünkü sende bulunan ayıpları görmeyip de aynı ayıplardan dolayı başkalarını kötülemen, işlediğin bir suçtan dolayı başkalarına kızman ayıp olarak sana kâfidir” buyurdular.

Sonra da mübarek elleriyle göğsüme vurarak şunları söylediler:

“Ey Ebâ Zerr! Tedbir gibi akıl, yasaklardan sakınmak gibi takva ve güzel ahlak gibi şeref yoktur.”

(Münzirî, Terğib III/473 (İbn Hibban, Sahih’inde ve Hâkim); Ebu Nuaym, Hilye I/66 (İbrahim b. Hişam tarikiyle); Kenz VIII/201 (Hasan b. Süfyan ve İbn Asâkir)

Allah, bize nasihat dinlemeyi, nasihati tutmayı ve öncelikli olarak mesul olduğumuz kimselere de halimiz ve sözümüzle nasihat etmeyi nasip eylesin!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.