Tam bir yıl süren Erbakan'ın başbakanlığının ilk yarısı normal denecek şekilde geçti. Ancak ikinci yarısı yaygaralarla dopdolu bir şekilde geçti. Bu yaygara fırtınalarının nedeni ne idi? Erbakan’ı 28 Şubat’a zorlayacak ikinci ana neden ve nasıl başladı?
Başbakan Erbakan 24 Ocak 1997'de yaptığı bir açıklamada, ekonomide adeta bahar havası estirmişti. Erbakan yaptığı açıklamada, kaynak paketlerinde hedeflerin tutturulmasıyla 1997 için öngörülen yüzde 65 enflasyonun altına inileceğini, iç borçların daha önce beklenen rakamların altında gerçekleştiğini ve sonraki üç ayda da, 9 milyar doların hükümetin kasasına girmesini istiyordu. Ayrıca Başbakan Erbakan, partisinin Meclis Grubunda yaptığı bir konuşmasında;
"Devlet borçlanmaktan kurtulacak, faiz ve enflasyon düşecektir. Durum böyle olunca elde fazla para kalacaktır. Bunun da dövize yönelmeden reel ekonomiye kazandırılması gerekmektedir. Dövizin fazla kazanç getirmeyeceği anlaşılınca para reel ekonomiye gelecektir." diyordu.
Erbakan, bu sözleriyle bazı kesimlerin, özellikle de çıkar ve menfaat gruplarının, adeta damarına basıyordu. Bunun içindir ki, oturdukları yerden büyük paralar kazanan rantiyecilerin bir kısım medya ile işbirliği içine girerek, sun-i bir karışıklıkla yaygara düğmesine basıyorlardı. Yaygara düğmesine basıldıktan sonra kartel medyası gazetelerinin manşetlerini, üst düzey askeri yetkililere ait olduğu belirtilen beyanatların süslemesi dikkat çekiyordu. 28 Ocak 1997'de Hürriyet gazetesinde "Bostan korkuluğu değiliz", Milliyet gazetesinde "MGK'dan uyarı", Yeni Yüzyıl gazetesinde ise "Refah gerdi" manşetleri birinci sayfaları süslüyordu. Böylece 28 Şubat sürecini başlamıştı.
Erbakan başkanlığında kurulan Refah yol Hükümeti, döneminde yapılan bunca yaygaralar elbette boşuna ve sebepsiz yapılmadı. Ayrıca bu yaygaralar sadece bir kısım medya tarafından da yapılmadı. Sendikalardan, sivil toplum kuruluşlarına, yargıdan askerlere kadar, yaygara yapanlarla doldu. Hangi çevrelerce yapılırsa yapılsın yaygara yaygaradır. Önemli olan yapılan bu yaygaraların sebepleridir. İşte Erbakan dönemindeki yapılan yaygaraların sebepleri:
Refah-Yol Hükümeti'nin, kendi köylümüzü düşünerek, yabancı et ithalatını yasaklaması. On bir aylık zaman içerisinde Türkiye'ye bir gram yabancı ithal et sokulmadı. Bu nedenle et mafyası Refah yol Hükümeti'ne savaş açtı. Nitekim 54. Hükümeti yıktıran çevrelerin bu günkü CHP destekli Ana sol-D hükümetine dikte ettirdikleri ilk kararlardan biri, yabancı et ithalatının serbest bırakılması oldu."
Refah-Yol Hükümeti'nin, Eşel-Mobil sistemiyle ve adil sözleşmelerle çalışanların emeklerini korumak istemesi. Refah-Yol Hükümeti tarafından 1997'de yürürlüğe girmesi planlanan Eşel-Mobil sistemiyle işçi, memur ve emeklinin maaşları enflasyon canavarından korunacak ve böylece çalışanlar, sendikaların kapılarının önünde beklemekten korunmuş olacaklardı. Bu durum, bazı sendika ağalarını rahatsız ettiği için, bu sendikaların yetkilileri birleşerek Refah-Yol Hükümetine karşı tavır aldılar. Ve daha sonra işbaşına gelen 55. Ana sol-D Hükümetine baskı yaparak emekçinin lehine olan Eşel-Mobil sistemini yürürlükten kaldırttılar.
Refah yol Hükümeti'nin, devlet arazilerini peşkeş çektirmemesi. Bazı çıkar çevreleri, devletin kıymetli arazilerini üniversite, otel ve turizm tesisleri kurmak bahanesiyle yağmalamalarına müsaade edilmediği için, bu çevreler tarafından Refah-Yol Hükümetine karşı cephe alındı. Mesut Yılmaz Başkanlığında kurulan 55. Ana sol-D Hükümeti gelir gelmez devlet arazilerinin yağmalanmasına destek verdi. İstanbul Boğazı'ndaki yeşil alanları otele çevirecek kararnameler çıkarıldı.
Refah-Yol Hükümeti tarafından Türkiye'de kumarın yasaklanması, kumardan çıkar elde edenleri fevkalade rahatsız etti. Bu durumdan rahatsız olanlar Refah-Yol’un bir an önce gitmesi için harekete geçti. Kumarın yasaklandığı günlerde, gazetelerde çıkan haberlerde, "Kumar mafyasının Refah-Yol hükümetini yıkmak üzere seksen trilyon para ayırdığı" iddialarına yer veriliyordu.
Refah yol hükümetinin tüm Devlet ihalelerini şeffaflaştırması. Yıllardır Türkiye'de bütün ihalelere tekelci sermaye girmekteydi. İhalelerin şeffaflaştırılmasıyla, tekelci sermayeden başkası da ihalelere katılınca, söz konusu sermaye çevreleri büyük bir rahatsızlık duydular. Bu rahatsızlıklarının gereği olarak Refah-Yol Hükümeti'nin yıkılması için gerekeni yapmaya başladılar. Bunun en bariz örneği; Etibank bir devlet bankasıdır. Bu banka Refah-Yol Hükümeti tarafından 185 milyon dolara satılmışken, 54. hükümetten kurtulan çevreler derhal teminat mektuplarını yakarak Etibank'ı geri verdiler. Daha sonra Etibank, CHP destekli Ana sol-D Hükümeti döneminde, devletten alınan kredi ile Cavit Çağlar ve Dinç Bilgin grubuna 155 milyon dolara satıldı."Otuz milyon dolar fark kimin cebinden çıkmış oldu?’’
Refah yol Hükümeti'nin, özel bankalardan faizle borç alma soygununa son vermesi. Tekelci sermaye çevrelerine ait özel bankalar, devlet bankalarından yüzde yetmiş faizle kredi alıyor, aynı parayı birkaç gün sonra devlete yüzde yüz otuz faizle kredi verip devletin parasıyla devleti dolandırıyorlardı. Refah yol Hükümeti, Havuz Sistemi'yle bu soygunun önüne geçince, çıkarı kesilenler, Erbakan Başkanlığındaki hükümete karşı taarruza geçtiler.
Refah yol Hükümeti'nin, kartel medya'nın haksız kazanç hortumlarını kesmesi.
Refah-Yol Hükümeti, kartel medya'nın devletin malını hortumlayan üç musluğunu kesti. Muslukları kesilen kartel medya yaygara hareketine başladı.
Refah-Yol Hükümeti, medya da dâhil hiçbir yere ve kimseye, haksız bir şekilde tek kuruş kredi vermedi. Ancak bu hükümetten sonra kurulan Mesut Yılmaz Hükümetinin ilk icraatı bu kredi musluklarını açmak oldu.
Refah-Yol Hükümeti, devlet bankalarının ihtiyaç dışı reklâm vermelerini yasakladı. Sadece Emlakbank’ı bir kısım medya'ya 1995 yılında verdiği reklâmların bedeli takriben (o günkü parayla) 620 milyar TL.'dır."
Refah yol Hükümeti, bir kısım medya'nın çatal-kaşık satma bahanesiyle halkı dolandırmasını ve esnafın iflasını önlemek için promosyon yasasını çıkardı. Görüldüğü gibi, Refah-Yol Hükümeti'ne ve özellikle de bu hükümetin Başbakanı Erbakan'a karşı yapılan saldırıların, ana sebebi yaygaracıların, çıkar ve menfaatlerdir.