MSP’ deki parti içi muhalefet giderek huysuzlaşıyordu. Derken Meclis 5 Haziran 1977de erken seçim kararı alır. Seçime az bir zaman kala. A.Tevfik Paksu, Hüsamettin Akmumcu, Gündüz Sevilgen, Reşat Saruhan, Ali Acar, Ahmet Akçael, Vahdettin Karaçorlu, Rasim Hancıoğlu, Cemal Cebeci, Hulusi Özkul, Yahya Akdağ, Cahit Karaçor, Sabri Dörtkol ve Hüseyin Abbas gibi, genellikle nurcuların yazıcılar kolundan, bu grup partiden ayrılıyor ve MSPden desteğini çekiyordu. Daha sonra Nizam Partisi’ni kuran bu muhalifler, tam bir hezimete uğrayacak ve adları dahi unutulacaktı.
MSP 1977 seçimlerine, işte böyle bir parti içi kargaşa ile girdi.
Sağcı, solcu bütün partiler birbirleriyle göstermelik horoz dövüşü yaparken, hepsinin ortak hedefi MSP idi. Mason-muhafazakâr tüm basın, MSP ve Erbakan aleyhinde şeytanları bile utandıracak bir kampanyaya girişmişti. Dışarıdakiler iftira, alay, tehdit ile MSP’yi hırpalarken, içeridekiler de maalesef makam, menfaat ve ganimet hırsıyla birbirine girmişti.
Ve tabi seçim sonuçları herkesi şaşırtmış ve hayal kırıklığına uğratmıştı.
Aslında MSP, 1973’e göre reylerini bir hayli arttırmıştı. Ancak özel hazırlanan Seçim Kanunu oyunları ve kütüklerde yazılı seçmen listesinden bile 3 milyon fazla kullanılan sahte ve mükerrer oylar yüzünden, MSP sadece 24 milletvekili ve 1 senatör kazanmıştı. Oy oranı da bu yüzden 11.8den 8.6ya düşmüştü.
5 Haziran 1977 seçimlerinde MSP’nin adaylarından biride Turgut Özal’dı. Turgut Özal, Erbakan Hoca’nın İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Okul arkadaşlarıdır. O dönem Turgut ve Korkut Özal kardeşler, yakalarında devamlı Bozkurt rozeti taşıyacak kadar hızlı birer Turancıydı. Hem cumaya camilere hem de gece eğlencelerine katıldıkları için, Erbakan bunlara siyaseten soğuk durmaktaydı.
1. MC. Hükümeti döneminde, Başbakan Demirel’in Turgut Özal’ı Merkez Bankası’nın başına geçirmek istediği, ancak Erbakan’ın buna karşı çıktığı anlatılır. Özal’a önce MHP’liler İstanbul’dan senatör adaylığı teklif etmiş, ama kabul etmemişti.
Sonra Demirel, Seyfi Öztürk ve Nahit Menteşe’yi Bursa’dan liste başı adaylığı için Özal’a gönderdi. Özal bu teklife hazır olmasına rağmen, MSP’den aday olmak üzere kardeşi Korkut’a söz vermişti. O sıralar bazı mahfillerce de, Korkut Beyin “ağabeyini de yanına alarak, Erbakan’ı devre dışı bırakmak ve MSP’nin başına konmak hesapları yaptığı” konuşuluyordu. Buna rağmen Erbakan Turgut Özal’ı MSP’nin İzmir milletvekili adayı yapmıştı.
Turgut Özal, 27 Mayıs 1977de, saat 20.50’de radyo’da yaptığı seçim konuşmasında, şunları söylüyordu:
“... Karşılaştığımız meselelerin hallinde, en başta hızlı ve yaygın bir ağır sanayiden başka yol olmadığı, açık bir surette ortadadır.
... Kıbrıs sonrası gelişmeler, bu konuda Milli Görüş’ün ne kadar haklı olduğunu göstermiştir.
... Faizsiz kredi ile yapılacak yatırımların, üretimi katbekat arttıracağı muhakkaktır. Devleti yönetecek kadroların, bilgili ve cesur olduğu kadar, imanlı ve ahlaklı olmaları da lazımdır. Milli Selamet kadrolarının, bugün Türkiye’nin sorunlarını en iyi bilen güçlü ve inançlı bir teknik kadro olduğundan hiç kimsenin şüphesi kalmamıştır...”
İşte Erbakan Hoca, etiket ve yeteneklerini Hakk’ın ve hayrın hizmetinde kullanmak ve onu bütünüyle Milli Görüşe kazandırmak ve Özal’ı malum çevrelerin güdümünden kurtarmak için, kendisini İzmir’den aday gösteriyordu.