Ebedî rahmet yeri cennete ulaşmak için; yegâne Rahîm olan Allah Teâlâ’nın gönderdiği rahmet programı olan Kur’ân-ı Kerîm’i, özellikle rahmet ayı olan Ramazan’ı rahmeten lil âlemin olarak gönderilen Hz. Peygamber Efendimizi izleyerek uygulamaya çok önem vermek gerekir.
a) Ebedî cennete girmeyi dert edinmek
b) Rahmet programı olan Kur’ân-ı Kerîm’den çok istifadeye önem vermek
c) Ramazan ayını rahmet ayı bilip rahmetten azami derecede istifadeye gayret etmek
d) Peygamber Efendimizi izlemeye çok önem vermek
a) Ebedî cennete girmeyi dert edinmek
Cennete her mü’min imanı sayesinde girecek. Ancak direk girmek için iman, sâlih amel ve takva gerekir. Bu üç esas; iman, sâlih amel ve takva da Allah Teâlâ’nın lütfudur. Çünkü iman yani Allah’ın kalpte hidayet yaratması mahza lütuftur. Sâlih amel ve takva da Allah’ın bizi sâlih amel ve takvaya muvaffak kılmasıyla yine ikramdır.
“Sana gelen iyilik Allah'tandır.”
(Nisâ sûresi 4/79)
Bize gelen en büyük iyilik, imandır sonra imana uygun olan, Allah’ın razı olduğu sâlih amel ve takvaya riayettir.
“İman eden ve sâlih amel işleyenleri, içinde ebedî kalmak üzere, zemininden ırmaklar akan cennetlere koyacağız. Allah, (bu söylenenleri) hak bir söz olarak vâdetti. Söz verme ve onu tutma bakımından kim Allah'tan daha doğru olabilir?”
(Nisâ sûresi 4/122)
“Rabbinizden bir mağfiret ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun! Onlar (takvâ sahipleri), bollukta da darlıkta da infak edenler (Allah için harcayanlar); öfkelerini yutanlar ve insanları affedenlerdir. Allah muhsinleri/iyilik yapanları sever.”
(Âl-i Imrân sûresi 3/133-134)
Cennete girmeyi dert edinen kişi, en büyük nimet olan imanı ilim, amel, zikir ve fikirle daimî korumaya ve takvaya riayet ederek kemale erdirmeye çalışır. Her an ölüm gelebilir diye hazır ve hazırlıklı olur. Hakk’a ve halka karşı sorumluluklarını yerine getirmeye çalışır.
Cennete girebilmek için cennetlikler arasına girmek gerekir. Bu da ancak iman ve sâlih amelle hâsıl olmaktadır:
“İman edip sâlih amel işleyenleri, muhakkak sâlihler (zümresi) içine katarız.”
(Ankebût sûresi 29/9)
"Ey nefs-i mutmainneye (huzura) kavuşmuş insan! Sen O'ndan hoşnut, O da senden hoşnut olarak Rabbine dön. (Sâlih) kullarım arasına katıl ve cennetime gir.”
(Fecr sûresi 89/27-30)
Bu âyetlerden de anlaşılıyor ki cennete girebilmek için cennetliklerin arasına girmek gerekir.
“Ey iman edenler’ Allah’a karşı takvalı olun (Allah’tan korkun) ve sâdıklarla beraber olun!”
Tevbe sûresi 9/119)