Haberin Kapısı
2022-03-17 12:20:14

SONSUZ RAHMET KAPISININ ANAHTARI: TÖVBE -1

İbrahim Cücük

17 Mart 2022, 12:20

Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:

“Ey iman edenler! Samimi bir tövbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter, Peygamber'i ve onunla birlikte iman edenleri utandırmayacağı günde Allah sizi, içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokar. Çünkü onların nurları, önlerinde ve yanlarında koşar da, "Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla, bizi bağışla, çünkü sen her şeye kâdirsin" derler.”

(Tahrîm sûresi 66/8.)

Berat sebebiyle terk ettiklerimizde başarı, elde ettiğimiz güzelliklerimizin devamı tövbe ile gerçekleşir.

Özellikle nasûh tövbe gerekir. Nasûh tövbe iki manayadır:

a) Dönmemek üzere yapılan tövbe

b) Beden organları ve kalp ile yapılan tövbe

a) Dönmemek üzere yapılan tövbe:

"Muâz b. Cebel (r.a.) Hz. Peygamber (s.a.s)'e, "Ey Allah'ın Rasûlü! Nasûh tövbe nedir?" diye sordu. Hz. Peygamber (s.a.s.) de buyurdu ki:

"Kulun yapmış olduğu günaha pişmanlık duyup ve Allah'a özrünü arzedip sonra da sütün memeye geri dönmediği gibi o (günaha) dönmemesidir."

(Suyûtî, ed-Dürrü’l-Mensûr, VIII, 227.)

Hz. Ali'den (r.a) şöyle rivayet edilmiştir: "O, bir çöl arabının:

"Ey Allah'ım senden beni bağışlamanı diliyor ve sana (günahlarımdan dolayı) tövbe ediyorum" dediğini işitmişti de ona, "Ey adam! Tövbede dil çabukluğu yalancıların tövbesidir" demişti. Adam, "O halde tövbe nedir?" deyince de, Hz. Ali (r.a) ona şöyle cevap vermişti: "O tövbenin altı özelliği vardır. Geçmiş günahlara pişmanlık duymak, farzları iade etmek, mazlumun hakkını vermek, düşmanlarla helâlleşmek, bir daha ona dönmemeye azmetmek ve nefsi günah içerisinde büyüttüğün gibi Allah'a itaatte eritmek ve ona günahların tadını tattırdığın gibi, itaatin de acısını tattırmaktır."

(Yazır, Hamdi, Hak Dini Kur’an Dili, VIII, 165. Azim Dağıtım, Sadeleştiren Heyet.)

Tâbiînin büyüklerinden Süfyan b. Uyeyne (rh.a.) şöyle demiştir:

“Tövbe-i nasûhun alâmeti dörttür: Dünyalığın azlığı, nefsin zilleti, Yüce Allah’a taatlerle yaklaşmanın çokluğu, yine de taatlerini az ve noksan görmektir.”

Sâlihlerin büyüklerinden olan Aliyyü’l-Havvâs (k.s.) şöyle demiştir:

“Kim tövbesinde mustakîm olur, dünya hakkında da zâhid (dünyanın gaye ve engel olmasını terk eder) ise, diğer makamlar ve sâlih ameller kendisinde toplanır.”

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.