10. Zekât, sadaka ve infâk mü’mini âhirette de zengin kılar
Bu konu hadislerde şöyle izah edilmiştir:
Ebû Hureyre (r.a.) dedi ki, bedevînin biri Nebi (s.a.s.)’e geldi ve:
- Ey Allah’ın Rasûlü! İşlediğim takdirde cennete gireceğim bir amel söyle bana, dedi. Rasûl-i Ekrem:
- “Allah’a hiçbir şeyi ortak koşmaksızın kulluk edersin. Farz olan namazları kılarsın. Yine farz olan zekâtı verirsin ve Ramazan orucunu tutarsın” buyurdu. Bedevî:
-Canım kudret elinde olan Allah’a yemin ederim ki, bu söylediklerine hiçbir şey ilâve etmem, dedi. Adam dönüp gidince Hz. Peygamber aleyhisselâm:
-“Cennetlik birini görmek kimi mutlu ediyorsa, şu kişiye bakıversin!” buyurdu.
(Buhârî, Zekât, 1; Müslim, Îmân, 15, Fezâilü’s- Sahâbe, 150; İbn Mâce, Rü’yâ, 10.)
Ebû Eyyûb Hâlid b. Zeyd el-Ensârî (r.a.) demiştir ki bir adam Peygamber (s.a.s.)’e:
-Beni cennete götürüp cehennemden uzaklaştıracak bir davranışı haber ver! dedi.
Rasûl-i Ekrem de:
-“Allah’a ibadet eder, O’na hiçbir şeyi ortak koşmazsın. Namazı kılar, zekâtı verir ve akrabanı koruyup gözetirsin!” buyurdu.
(Buhârî, Zekât, 1, Edeb, 10; Müslim, Îmân, 12, 14; Nesâî, Salât, 10.)
11. Sadaka azabı söndürür
Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.s) şöyle buyurmuştur:
“Şimdi sana hayır kapılarını haber vereyim mi? Oruç kalkandır. Sadaka, suyun ateşi söndürmesi gibi günahın azâbını söndürür. Kişinin gece yarısı kıldığı namaz da günahı söndürür” buyurdu. Bundan sonra Rasûlullah (s.a.s.) “Yanları yataklarından uzaklaşır, korku ve ümit ile rablerine dua ederler ve kendilerini rızıklandırdığımız şeylerden de (hayra) harcarlar. Artık onlar için yapmakta oldukları bir mükâfat olarak, gözlerin aydın olacağı (nimetlerden) kendilerine neler gizlenmiş olduğunu kimse bilmez.” âyetini okudu.
(Tirmizî, Îmân, 8; İbn Mâce, Fiten, 12.)