Oruç tutuyoruz da niçin takvaya eremiyoruz?
Hâlbuki âyet-i kerimede Rabbimiz şöyle buyuruyor:
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُواْ كُتِبَ عَلَيْكُمُ الصِّيَامُ كَمَا كُتِبَ عَلَى الَّذِينَ مِن قَبْلِكُمْ لَعَلَّكُمْ تَتَّقُونَ
“Ey iman edenler! Sizden öncekilere oruç tutmak farz kılındığı gibi size de oruç farz kılındı ki takvaya eresiniz.”
(Bakara sûresi, 2/183)
Mutlak konuşulunca kemal kasdolunur. Oruç tutmak demek, kâmilce oruç tutmak demektir.
Orucun kâmili, kâmilin orucudur. Oruç, kâmilce tutulacak ki kâmil neticeye ulaşılabilsin.
Kâmil oruç, sadece mideye tutturulan oruç değil; göze, kulağa, dile, ele ve ayağa tutturulan oruçtur.
Bir ay bütün organlarımıza oruç tutturabilirsek kâmil oruç olmuş olur. Orucumuz kâmil olunca netice de takvaya ermiş olur muttakî olmuş oluruz.
Orucun maksadı, oruç tutan mümini terbiye etmek, belli helaller bile haram edilerek ömür boyu haramlara karşı oruçlu olmayı sağlamak, Allah’a kulluk edebilirliği sağlamaktır.
Allah’a kulluk edebilirlik, mümin kulu yasaklarından sakınabilecek, emirleri de yerine getirebilecek seviyeye ulaştırmaktır.
Allah (c.c.) bizi oruçla takvaya ermeye muvaffak kılsın, takvaya erme derdini nasip buyursun.