Bütün zamanlar bizim için kıymetlidir. Bazı zamanlar ise daha kıymetlidir. Üç aylar diye bilinen Recep, Şaban ve Ramazan çok kıymet verilmesi gereken aylardır.
Bu ayları ihya edip kıymetlendirmek için kıymetli ameller işlemek gerekir. Senenin en kıymetli gece ve gündüzleri bu üç aylarda mevcuttur:
- Recep ayının haram aylarından sayılması, bu ayda Regaip ve Mirac Gecesinin bulunması,
- Şaban ayının ortasında senelik mukadderatın yazılmaya başlandığı gece olan Berat gecesinin mevcut olması,
- Ramazan ayının tamamı çok değerlidir. Kur’ân’da hakkında özel sûre ile bildirilen, içinde Kadir gecesi bulunmayan bin aydan hayırlı olan Kadir gecesinin bu ayda mevcut olması...
Üç ayların dışındaki aylara örnek olması için bu üç aylarda şu âyet-i kerîme ile amel etmeye daha çok dikkat edelim:
“Rabbinizin mağfiretine /bağışlamasına ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşuşun!”
(Âl-i İmrân sûresi 3/133.)
Rabbimiz bize mağfirete/bağışlanmaya daha doğrusu bağışlanma sebeplerine ve cennete ulaştıracak güzel amellere koşun buyuruyor.
Aynı âyetin devamında da şöyle buyurmuştur:
“O takvâ sahipleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever.”
(Âl-i Imrân sûresi 3/134.)
Bu âyet-i kerîmede de en merhametli olan Rabbimiz şunları emretmektedir:
Bollukta da darlıkta da zekât, sadaka ve çeşitli yardım şekilleriyle Allah için harcamak.
Nice günahlara sebep olan öfkeden kurtulmak.
Güzel ahlakın en önemlilerinden olan bize yanlış davrananları affetmek.
Allah’a karşı görevlerimizden olan huşulu namaz kılmak.
Bütün organlarımıza oruç tutturmak.
Dünya ve âhiret huzurunu sağlayan ilâhî kulluk programı Kur’ân-ı Kerîm’i okumak.
Allah’ı zikretmek, dua etmek, tövbe ve istiğfar etmek.
İnsanlara karşı faydalı ve hayırlı olmak gibi güzel davranışta bulunma yarışına girmek.
Hadîste ise Hz. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurmuştur:
“Allahım! Receb’i ve Şaban’ı bize mübarek kıl, bizi Ramazana kavuştur!”
(Taberânî, el-Mu’cemu’l-Evsat, Hadis no: 3939; Beyhakî, Şuabu’l-Îmân, Hadis no: 3534.)
Demek ki Receb’in ve Şaban’ın bereketinden istifadede başarılı olmamız için hem dilimizle hem hayırlı ve faydalı işler yaparak fiilî dua etmemiz, ayrıca en kıymetli olan Ramazan’a kavuşup Ramazan’ın rahmet ve bereketinden istifade etmemiz gerekmektedir.
Recep ayında, yanlışlarımızı bırakmaya ve noksanlarımızı telafi etmeye ve yapmamız gereken şeyleri tespit edip yapmaya başlayalım, diğer aylarda da yaptığımız gibi Pazartesi ve Perşembe günleri oruçlu geçirelim veya üç gün ayın başında, üç gün ortasında, üç gün de ayın sonunda oruç tutalım, geceleri mümkün oldukça teheccüde kalkalım, Kur’ân-ı Kerîm okumaya, zikretmeye, İslam ilmihali, tefsir ve hadis şerhleri gibi kitaplardan istifade etmeye başlayalım.
Regaib ve Miraç kandilleri vesilesiyle diğer gecelerde olduğu gibi bu iki gecede de duaya icabet saatinde bulunmaya çalışalım, teheccüd namazı kılalım.
Şaban ayında mümkünse çoğunu veya yarısını oruçlu geçirmeye, Kur’ân okumaya, zikre ve bize lazım olan ilimden, özellikle Şaban’ın yarısında bulunan Berat gecesini ihya etmeye özen gösterelim ki Ramazan ayındaki oruç tutmamız kolaylaşsın.
Namazda okuduğumuz Fatiha ve diğer küçük sûrelerin mana ve tefsirini öğrenelim.
Recep ayını tohum ekme ayı, Şaban ayını sulama, Ramazan ayını da meyveyi toplama ayı yapalım. Recep ayında sağlam tohum atılır, Şaban ayında zamanında doğru sulama yapar, ektiğimizi korumaya dikkat edersek Ramazan ayında da istenen meyve elde etmiş oluruz.
İlim, çekirdeğe benzer; amel, çekirdeği ekmektir; suyu ise ihlastır. Üç ayların kıymetini bilirsek, kıymet bilmenin gereği imana uygun amel edersek, amellerimizi de ihlasla ve Hz. Peygamber Efendimiz’i izleyerek ve örnek alarak uygularsak istenen neticeye ulaşabiliriz.
Elimizde çekirdek var ekmezsek çekirdek yok hükmündedir. Ektik sulamazsak ekmedik demektir. Kıymet bilmek, kıymetli işler yapmayı gerektirir, kıymetli işleri de kabul olma şartlarına uymazsak yapmamış oluruz.
İlimsiz amel olmaz, ihlassız ve Hz. Peygamber sallallahu aleyhi ve sellem’e uyulmadan yapılan amel kabul edilmez.
Bu Üç aylar Vesilesiyle Neler Yapmalıyız?
- Günlük beş vakit namaza, namazın ruhuna ererek huşulu kılmaya dikkat edelim,
- Hz. Peygamber’in ahlakı olan İslam’ın güzelliğini en güzel gösteren güzel ahlakı kazanmaya çok dikkat edelim,
- Her gün bize lazım olan faydalı ilimden istifade etmeye dikkat edelim,
- İşyerimizde ve evimizde karşılıklı insan haklarına riayet edelim,
- Her gün Kur’ân’dan yüzünden okuyarak ve tefsirine bakarak faydalanmaya çalışalım,
- Kalbimizi ve bedenimizi emanet bilip az yiyelim, az konuşalım, az uyuyalım, zikrimizi ise artıralım,
- Sorumluluğumuzu ve sonumuzu düşünelim, evimizdeki aile ve çocuklarımızı bir nimet bilelim de onlarla ilgimizi; ilim, namaz, Kur’ân ve güzel sohbetle güzelleştirelim,
- Sadaka ve zekât gibi yardımlaşmaya gayret edelim,
- Kazancımızın helal olmasına hassasiyet gösterelim, harcarken de israftan sakınalım.
Eğer bu üç aylarda bunlara dikkat edersek iyi bir Müslüman oluruz. Böylece de Allah’ın lütfu ve ihsanıyla mağfiretine, bağışlamasına erer, cennet ehlinden oluruz.
Allah, bizi bu üç ayların kıymetini bilip önce yanlışlarımızdan tövbe etmeye, kıymetli ameller yapmaya, güzel ahlak sahibi olmaya, ilimden ve irfandan istifadeye, Müslüman kardeşlere iyilikle, ikramla faydalı olmaya ve yeniden dirilişe ermeye muvaffak kılsın.