F. Kulluğun Alanı
1. Kalbin Kulluğu: Reddedilmesi gerekenleri reddetmek, tasdîki gerekenleri tasdik etmek/doğrulamaktır.
Kalbin Amellerinden Bazıları Şunlardır:
a) Kelime-i tevhîdi tasdik etmektir.
b) Allah için sevmek ve Allah için buğzetmektir.
c) İnâbe: Allah’a kalp ile yönelmektir.
d) Tevekkül: Sebeplere değil Allah’a güvenmektir.
e) Havf ve reca: Allah’ın azabından korkup rahmetini ummaktır.
f) Allah’ın, kader, helal-haram hükmüne razı olmaktır.
2. Dilin Kulluğu: Dille işlenen günahların terk edilmesi ve işlenmesi sevap olanların yapılmasıdır.
Dilin Amellerinden Bazıları Şunlardır:
a) Kelime-i şehâdeti söylemek,
b) Allah yoluna davet etmek,
c) Zikir: Tesbîh, tahmîd, tekbîr, duâ, tehlîl ve istiğfarda bulunmak.
Dilin Zikrinin Dereceleri:
1) İman ve amelle ilgili helâllerden ve haramlardan bahsedilmesi,
2) Namazda Kur'ân’dan okunması,
3) Namaz dışında Kur’ân okunması,
4) Allah’ın, isim ve sıfatlarıyla anılması, tesbih (sübhânallâh), tekbîr (Allahu ekber), tehlîl (lâ ilâhe illallâh) ve tahmîd (elhamdülillâh) denilmesidir.
Bunlardan en üstünü birincisidir. Çünkü farzlardan bahsetmek ve farz olan ilmi talep etmek farzdır. Zira, Hz. Peygamber (s.a.s.):
“(Uygulanması ve terk edilmesi farz olanın) ilmi(ni) talep etmek her müslümâna farzdır.” buyurmuştur.
(İbn Mâce, Mukaddime, 17.)
Birincisinin konuşulduğu, öğrenildiği meclisler, tesbîh, tahmîd, tekbîr gibi zikir meclislerinden daha üstündür. İşte bundan dolayı Hz. Peygamber (s.a.s.) kendi mescidindeki zikir halkasına değil, farz olan ilmin müzakere edildiği halkaya katılmıştır.
Bu anlayıştan şu çıkar:
Önce farzları öğren, sonra farz ile amel et. Daha sonra nafileyi öğren, nafile ile amel et. Yoksa birisini al, diğerini at demiyoruz. Önce en üstün olanını al, sonra üstün olanını al, diyoruz.
Dilin zikrinin önem sırasına göre ikincisi namazda Kur’ân’ın okunmasıdır.
3. Bedenin Kulluğu: Yasaklanan günahların terk edilmesi ve emredilen salih amellerin yapılmasıdır.
Emredilen Bedenin Amellerinden Bazıları Şunlardır:
a) Namaz, b) Zekât, c) Oruç, d) Hac, e) Kâbe’yi tavaf, f) Kur’ân ahkâmını uygulamak, g) Allah yolunda savaş vs.
Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
“İslâm beş şey üzerine bina edilmiştir: (Temeli) Allah’tan başka (hak) ilah olmadığına, Muhammed’in O’nun kulu ve rasûlü olduğuna şehâdet etmek, (direklerden birincisi) namaz kılmak, (ikincisi) zekât vermek, (üçüncüsü) haccetmek, (dördüncüsü) Ramazan orucunu tutmaktır.”
(Müslim, Îmân, 21-22; Buhârî, Îmân, 2; Tirmizî, Îmân, 3; Nesâî, Îmân, 13.)
Bu hadîs-i şerîfe göre İslâm binasının temeli, imandır. Dört direk ise namaz, zekât, oruç ve hacdır. İslâm’ın ibadet konuları namaz direği üzerine, iktisâdî konuları zekât direği üzerine, ahlâkî konuları oruç direği üzerine ve siyâsî konuları da hac direği üzerine bina edilmiş demektir.
Görevimiz olan kulluğun temeli kalbin yani gönlün kulluğudur. Kalbin kulluğunun gerçekleşmesi; kalpte tasdikin bulunması ve kalbin diğer amellerinin olması, yerilen sıfatların kalpten sökülüp atılması ve Allah ve Rasûlünün övdüğü sıfatlarla sıfatlanması iledir.
İzale olmadan ikame olmaz. Önce temizleme sonra bezeme, boyama olur. Bunun gerçekleşmesi nefis tezkiyesine bağlıdır. Nefis tezkiyesi neticesi gönül pak olur ve kalpte ilâhî tecelliler olur, dilde ve bedende Allah’ın razı olduğu ameller görülür.