Ramazan ayının bütününde yatsı ve teravih namazını cemaatle kıldığı gibi, sabah namazını da cemaatle kılarsa, bütün Ramazan boyu gecelerini de ihya etmiş olur.

Bu gecede dua etmek sünnettir ve bu gece duanın kabul olunduğu bir vakittir. İmam Ahmed, Tirmizî, Nesaî, İbn Mace, Hz. Aişe (r.anhâ)’nin şöyle söylediğini rivâyet etmişlerdir:

“Ey Allah’ın Rasulü, Kadir gecesine rastlarsam ne diyeyim?” dedim. O da:

“Allahümme inneke afüvvün tühibbu’l-afve fa’fu annî”, (Allahım! Sen affedicisin, affı seversin, beni affeyle) de, buyurdu”.

Namaz ve diğer ibadetlere bu gecede gayret göstermek de sünnettir.

Süfyan-ı Sevrî’ye göre, o gece dua etmek, namaz kılmaktan daha sevaptır. Kur’ân okuyup da dua ederse güzel olur. Rasul-i Ekrem (s.a.v.) Ramazan geceleri gayretle çalışır ve tertîl ile Kur’ân okurdu. Rahmet âyeti geçtikçe Allah’tan rahmet ister, azap âyeti geçtikçe Allah’a sığınırdı.

İbn-i Receb de derki: En mükemmeli namaz, Kur’ân, dua ve tefekkürü bir araya toplamaktır. Hz. Muhammed (s.a.s.) bunların tümünü yapardı. Özellikle de Ramazanın son on gününde bunları daha çok artırırdı.

Ebu Hureyre’den gelen bir rivâyette Allah Rasulu (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Faziletine inanarak ve karşılığını Allah’tan bekleyerek Kadir gecesini değerlendiren kişinin geçmiş günahları affedilir.”

(Müslim, Babu’t-Terğîb, 175, Buharî, Îman, 25.)

Beyhakî’nin Enes b. Malik (r.a.)’ten rivâyetine göre Rasulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

“Her kim Ramazan ayı çıkıncaya kadar akşam ve yatsı namazlarını cemaatle kılarsa Kadir gecesinden birçok haz alır”.

Malik, Beyhaki, Said b. Müseyyeb’den rivâyet etmişlerdir ki: “Kadir gecesi yatsı namazında cemaatte hazır olan ondan nasibini almış olur”.

Müslim’in rivâyet ettiği bir hadîs-i şerîfte Hz. Peygamber (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:

“Her kim yatsıyı cemaatle kılarsa gecenin yarısını namazla geçirmiş gibi olur. Ve kim sabah namazını cemaatle kılarsa bütün gece namaz kılmış gibi olur.”

(Müslim, Mesâcid, 260.)

Bu hadîsi şerîften şunu çıkarmamız mümkündür:

Kim Ramazan ayının bütününde yatsı ve teravih namazını cemaatle kıldığı gibi, sabah namazını da cemaatle kılarsa, bütün Ramazan boyu gecelerini de böylece ihya etmiş ve kadir gecesinde de bulunmuş olur.

Kadir gecesinin gündüzünü de gecesi gibi gayret göstererek dua ve ibadetle ihya etmek sünnettir.

Ömrün Fırsat Gecesi İçin Hz. Peygamber (s.a.v.) Ne Yapardı?

a) Ramazanda diğer aylara göre ibadetini artırır, ancak Ramazanın son on gününde kendini daha fazla ibadete verir ve çoğunlukla son on geceyi ihya ederdi.

b) Hz. Âişe (r.anhâ) validemize göre, O hiçbir geceyi sabaha kadar uyanık geçirmezdi.

c) Hanımlarıyla ilişkiyi keser, onları da uyandırır ve ibadete teşvik ederdi.

d) Namaz kılar, Kur’ân-ı Kerîm okur, dua ve tefekkür ederdi.

Bunları yapmak sünnettir.

Bu Geceden İstifade Etmek İçin Sırasıyla Şunları Yapmalıyız:

1. Çokça namaz kılmalıyız.

2. Bir veya yarım cüz Kur’ân-ı Kerîm okumalıyız.

3. Tövbe ve istiğfar ederek günahlardan arınmalıyız.

4. Tesbihat okumalıyız, hamd ve salavatla başlayarak samimiyetle ve çokça şöyle dua etmeliyiz:

“Allah’ım! Sen affedicisin, affetmeyi seversin, beni affet.”

Anne-babamıza, kendimize, mü’minlere, çocuklarımıza, dostlarımıza, akrabamıza, komşumuza, arkadaşlarımıza ve bütün İslam âlemine dua etmeliyiz.

5. Tefekkür etmeliyiz. Uyaran ve düşündüren bir kitaptan bölümler okumalıyız.

6. Bunların hepsini bir araya getirmek daha isabetlidir.

7. Aynı şeyleri Kadir gecesinin gündüzünde de yapmalıyız.

8. Hiç olmazsa o gecenin akşam, yatsı ve sabah namazlarını camide cemaatle kılmalıyız. Zira böyle yapanların o geceyi ihya etmiş olacakları müjdelenmiştir. Ramazanı veya son on gecesini böyle değerlendirenler Kadir gecesine kesin olarak erişmiş olurlar.

9. Mümkünse bu geceyi itikâfta geçirmeliyiz. Çünkü Peygamberimiz (s.a.v.) Ramazanın son on gününde itikâfa girerdi.

Kadir Gecesinin Zamanı:

Kadir gecesi bütün sene içinde gizlidir. En çok Ramazan’da ve en çok Ramazan’ın son on gününde ve en çok 27’nci veya sonuncu gece olması ihtimali en galip bulunan bir takdir gecesi olarak tekrar eder. Bilinen çoğunluğun görüşü de budur.

Zır b. Hubeyş’i’den rivâyet edildiğine göre; “Zır, Ubey b. Ka’b (r.a.)’a sorar:

-Kardeşin İbn Mes’ud: “Kim bir yıl ibadet ederse Kadir Gecesine rastlar” diyor. Übey (r.a.):

-O insanların buna güvenmemelerini kastetmiştir. Yoksa kendisi bu gecenin Ramazanda olduğunu, Ramazanın da son on gecesinde, o gecenin de 27’nci gece olduğunu pekâlâ bilir, dedi. Sonra bu gecenin 27’nci gece olduğuna istisnasız (inşâallah demeden) yemin etti. Ben:

-Bunu neye dayanarak söylüyorsun ey Ebe’l-Münzir, dedim. Übey (r.a.):

“Alâmetine veya Rasulullah (s.a.s.)’in bize haber verdiği nişana dayanarak söylüyorum. O gecenin sabahında güneş şuasız olarak doğacaktır” cevabını verdi.”

Kadir Gecesinin Diğer Gecelerle Kıyaslanması:

Kadir Gecesi, günlerin efendisi olan Cuma ve Arefe gecelerinden daha faziletlidir. Mirac gecesine gelince, Rasulullah (s.a.s.) hakkında Mirac gecesinin daha faziletli, ümmeti hakkında da Kadir gecesinin daha fazileti olduğu söylenmiştir. Fakat Kadir Gecesi, sene içinde dönen gizli bir gece olduğuna göre büyük olayların bütününün birer Kadir Gecesine rastlaması, bütün ihtilafları kaldıracak bir durumdur. Bunlar içinde Kur’ân’ın ilk indiği Kadir Gecesi ise, hepsinden en faziletli olan Kadir Gecesi olmalıdır. Çünkü her Ramazanın 27’nci gecesinin, her sene devrederek gizli kalan Kadir Gecesine isabet etmesi çoğunluğun görüşüdür. Bu geceyi ihya etmek üzere gündüzüyle birlikte hesaplamak, duanın kabul edilmesi için daha ihtiyatlı olacaktır.

Kadir Gecesinin Alâmet ve İşaretleri:

Peygamberimiz Hz. Muhammed (s.a.s.)’in birçok hadisinden öğrendiğimiz Kadir Gecesine işaret eden alâmetler şunlardır:

1. O gecenin sabahında güneş şuasız doğar, (ışınları çok parlak değil, zayıftır).

2. Ay doğunca çanağın yarısı gibi olur.

3. O gece, yağmurlu ve rüzgârlı bir gecedir.

4. O gece fazla sıcak ve soğuk değil, mutedildir. Ay ve yıldızlar gözükür.

5. O gece şeytan yeryüzüne salınmaz, bela gönderilmez.

6. O gece yere inen melekler çakıl taşlarından daha fazladır.

7. O gece tövbe eden herkesin tövbesi kabul edilir, gök kapıları açılır.

8. Kadir Gecesi güneş kavuştuktan, ertesi sabah tekrar doğuncaya kadar devam eder.

9. Ramazanın son onunda, tek günlerinde ve 27’nci gecesinde aranmalıdır.

Kadir Gecesinin Özellikleri:

1. Bu gece, içinde Kadir gecesi olmayan 1000 aydan daha hayırlıdır.

2. Melekler ve Cibrîl (a.s.) bu gecede inerler.

3. Kur’ân-ı Kerîm bu gecede indirilmeye başlandı.

4. Bu gecede yapılan dualar kabul edilir.

5. Bu gece, tan yeri ağarıncaya kadar süren tam bir selam ve selamet gecesidir.

Zaman ve Sâlih Amel Şuuru:

Kur’ân-ı Kerîm’in indiği bu gece, şerefini Kur’ân-ı Kerîm’den almaktadır. Zira mekânın şerefi o mekânda bulunanladır. Zamanın şerefi de o zamanda meydana gelen olayladır. Kadir gecesinin ihya edildiği senede ömre bin aylık namaz, bin aylık Kur’ân tilaveti, bin aylık tevbe, istiğfar ve dua, bin aylık tefekkür gibi sâlih ameller eklenecektir. Böylece Kadir gecesinin bereketi, Ramazanın son onuna, onundan otuzuna, bir aydan on iki aya yayılmalı, bir ömrü bir gece gibi istikamet üzere geçirmelidir. Ömrün her gecesini bin ay değerinde bir Kadire çevirmeye gayret etmeli, bunun için de Allah’tan yardım istemelidir. Aksi halde zaman aleyhimize işlemekte, her geçen an gelecekteki pişmanlığımızı artırmaktadır.

Kadir gecesinden aldığımız istikameti, diğer zamanlarda bozmamaya özen göstermeliyiz. Kazanılan sermayeyi ziyan etmek kolaydır. Ancak onu korumak kazanmaktan daha çok gayret ister. İşte Kur’ân ayında ve gecesinde kazandıklarımızı, yine Kur’ân’a sarılarak korumalıyız. Onu en güzel açıklayan Hz. Peygamber (s.a.s.)’e uyarak korumalıyız.

Kadir gecesinin hangi gecede olduğunun gizlenmesi, o gecenin ömre ömür katan feyiz ve bereketini yakalama gayretini telkin etmek içindir. O halde her geceyi Kadir bilmelidir ki Kadre erişmek mümkün olsun. Ariflerden birinin dediği gibi: “Her geceni Kadir bil; her geçeni Hızır bil”.