Her kap içindekini dışına sızdırır; kalpte olan kalıpta, dilde ve halde görülür. Allah korkusu kalpte bulunursa dilden doğru olan söz çıkar.
Bize gereken, hem doğru olmak hem de doğru olan kişilerle birlikte bulunmaktır. Bu konuda Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
يَاأَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا اتَّقُوا الله وَكُونُوا مَعَ الصَّادِقِينَ
“Ey iman edenler! Allah’tan korkun ve sâdıklarla/özü-sözü doğru olanlarla beraber bulunun!”
(Tevbe sûresi 9/119.)
Kur'ân-ı Kerîm, kâmil mü’minlerden sadık mü’minlerden bahsederken şöyle buyurur:
إِنَّمَا الْمُؤْمِنُونَ الَّذِينَ آمَنُوا بِالله وَرَسُولِهِ ثُمَّ لَمْ يَرْتَابُوا وَجَاهَدُوا بِأَمْوَالِهِمْ وَأَنفُسِهِمْ فِي سَبِيلِ الله أُوْلَئِكَ هُمْ الصَّادِقُونَ.
“Mü’minler ancak Allah’a ve Rasûlüne iman eden ve sonra da şüpheye düşmeyen, mallarıyla ve canlarıyla Allah yolunda cihad eden kimselerdir. İşte onlar sâdık/özü-sözü doğru olanların ta kendileridir.”
(Hucurât sûresi 49/15.)
Gerçek doğru kişi, emrolunduğu gibi davranan, doğru istikametten ayrılmayan, sağa-sola yalpa yapmayan ve yamulmayan kişidir.
Allah Teâlâ şöyle buyurmuştur:
فاستقم كما امرت
“Emrolunduğun gibi müstakim/dosdoğru olmaya devam et!”
(Hûd sûresi 11/112.)
إِنَّ الَّذِينَ قَالُوا رَبُّنَا الله ثُمَّ اسْتَقَامُوا فَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ أُوْلَئِكَ أَصْحَابُ الْجَنَّةِ خَالِدِينَ فِيهَا جَزَاءً بِمَاا كَانُوا يَعْمَلُونَ.
“Rabbimiz Allah’tır diyenler sonra da dosdoğru olanlar için ne korku vardır ne de hüzün. Onlar cennetliktir. İşlediklerinin karşılığı olarak cennette temelli kalacaklardır.”
(Ahkâf sûresi 46/13-14.)
“Özü doğru olanın, sözü de doğru olur.”
Hz. Ali (r.a.)
Bir kurumda doğruluk ve dürüstlük önemli bir değerse, Hak-hukuk gözetiliyorsa, fertler her duyduğunu ölçmeden biçmeden, değerlendirmeye tabi tutmadan söylemiyorsa, yönetici ehil ve değerlere sahip çıkıyorsa, yönetilenler de yöneticiye itaat ediyorsa, o kurum başarılı, huzurlu ve örnek bir kurumdur.
Böyle bir kurumun gayesi üstün, sistemi oturmuş, prensipleri herkes tarafından takdir edilen, eserleri bütün zamanlara örnek, açığı olmayan ya da açığı az olan bir kurumdur.
Böyle bir kurumun her kim aleyhinde olsa kendi aleyhine dönüşür. Er-geç hakikat ortaya çıkar. Zira hak yenilse bile hazmedilemez, mutlaka onu kusar ve her şey ortaya çıkar.
Doğruluk ve dürüstlüğün değer olduğu kurumun engeli yoktur, sadece haset edenleri bulunur.
“Işığı önüne al yürü, gölgen arkandan ister gelsin ister gelmesin.”
Arif Nihat Asya
Hakkın ve gerçeğin, zamanında anlaşılması gerekir yoksa haklı bile olsan haksız anlaşılabilirsin.
“Dürüst insan, her zaman gerçeği söyler; akıllı insan ise, yalnız zamanında.”
Bernard Shaw
“Doğruluk, her türlü şart altında meyve verir.”
F. Schiller
“Ben, doğru yolda kaybolmuş bir insan görmedim.”
Sadi-i Şirâzî
İbrahim Cücük 15 Ramazan 1446/15 Mart Cumartesi 2025