Kalp, yalnızca kan pompalayan bir organ değildir. O, insanın hakikatle bağ kurduğu, Rabbinin nurunu ağırladığı bir dergâhtır.
Rasûlullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurur:
"Dikkat edin! Bedenin içinde bir et parçası vardır; o iyi olursa bedenin tamamı iyi olur, bozulursa bedenin tamamı bozulur. İşte o, kalptir." (Buhârî, Müslim)
Kalp, yalnızca kan pompalayan bir organ değildir. O, insanın hakikatle bağ kurduğu, Rabbinin nurunu ağırladığı bir dergâhtır. Fakat bu dergâh, dünya sevgisiyle dolarsa hakikat oraya uğramaz. Şeyh Abdulkadir Geylani (Rahmetullahi Aleyh) der ki:
"Dünyayı da kalbinden çıkarman gerekir. Eğer bunu yapamıyorsan elindekini terk et, kalbindekini de çıkar."
Ne çok bağlanıyoruz dünyaya! Elimizdeki nimetleri ebedî sanıyor, kalbimizi dünya yükleriyle ağırlaştırıyoruz. Hâlbuki Allah Teâlâ buyurur:
"Bilin ki dünya hayatı ancak bir oyun, bir eğlence, bir süs, aranızda bir övünme ve mal çoğaltma yarışıdır..." (Hadîd, 20)
Oyun ve eğlenceden ibaret olan bir âlem için kalbi kirletmeye değer mi? Gönüllerimizi bu dünyadan arındırmadıkça, gerçek huzuru bulamayız. Çünkü dünya sevgisiyle dolan bir kalpte, Allah sevgisi tam manasıyla tecelli etmez.
Hikmet ehli şöyle buyurmuştur:
"Kalbiniz dünya ile dolu olursa, ahiret kapısı yüzünüze kapanır. Kalbinizi dünya sevgisinden boşaltın ki, hakikat size açılsın."
İlimle amel, amel ile ihlas, ihlas ile Hakk’a yönelmek... İşte kalbin temizliği budur. Kalbimizi dünya yüklerinden arındıralım ki, O’nun rahmeti içimize aksın.
Sen de kalbinin derinliklerine bir nazar et dostum… Hangi yükleri taşıyorsun? Hakikati mi arıyorsun, yoksa fani olanın peşinde mi sürükleniyorsun? Bir an dur ve düşün… Çünkü kalp, hakikat yolunun ilk kapısıdır.
Ey af ve bağışlamasında eşi benzeri olmayan!
Ey bütün kullarına en güzel sûrette yardım eden!
Ey en güzel ve en mükemmel adâletle hükmeden!
Ey en hayırlı başlangıçlar yapıp, kullarına en güzel kapılar açan!
Ey sevdiklerini en güzel şekilde rahmetiyle yâd eden, onları aslâ unutmayan!
Bizleri göz açıp kapayıncaya kadar, hatta ondan daha az bir zaman bile nefsimizle baş başa bırakma Amin