Bir gün zalim Haccac (h. ö: 94, m. 714), Yahya bin Ya’mer’i (h. ö: 89, M. 708) yanına çağırır ve “Sen peygamberin amcasının oğlu Ali’nin oğlu Hüseyin için, ‘Peygamberin oğlu’ diyormuşsun. Eğer bu konuda delil getirmezsen boynunu vurdururum” der.
* Eğer delil getirirsem bırakacak mısın?
* Evet bırakacağım.
* Öyle ise şu ayeti oku:
“İşte kavmine karşı İbrahim’e verdiğimiz delil budur. Dilediğimizin derecelerini yükseltiriz, muhakkak senin Rabbin Hâkim’dir her şeyi bilendir.
Biz, ona İshak ile Yakup’u verdik; hepsini doğru yola ilettik. Daha önce Nuh’u da doğru yola ilettik. Onun neslinden olan Davut, Süleyman, Eyüp, Yusuf, Musa ve Harun’u da doğru yola ilettik. İşte iyilik yapanları böylece mükâfatlandırırız.
Zekeriya, Yahya, İsa ve İlyas’ı da doğru yola ilettik hepsi salihlerdendi.” (En’am 83-85)
İsa ile İbrahim arasındaki yakınlık ile Peygamberin kızı Fatıma ile torunu Hüseyin arasındaki yakınlık mı daha yakın. Allah, İbrahim’e bunları bağışladığını söylüyor.
Haccac: “Sanki ben bu ayeti hiç duymamış gibiyim” dedikten sonra, Yahya bin Ya’mer’i kendi şehrine hâkim tayin etti ve ölünceye kadar da hâkimlik yaptı. (İbn-i abdi Rabbih, Ikd-ül Ferid 2/175, 5/20).
Haccac’ın huzuruna bir isyancı Haruri getirildi.
Yanındakilere, “Buna ne cezası verelim?” dedi.
Yanındakiler, “Onu öldürün. Öyle bir ceza olsun ki, diğerlerine de caydırıcı olsun” dediler.
Haruri, gülümsedi.
* Niçin gülüyorsun?
* Ya Haccac, senin kardeşin olan Firavun’un vezirleri senin vezirlerinden daha iyi idi. Firavun, Hz. Musa’yı öldüreceğinde vezirleri, ‘Onu ve kardeşini tut, bütün halkı çağır ve onları halkın önünde mağlup ettikten sonra öldür dediler’ dedi ve şu ayetleri delil getirdi:
“(Firavun) çevresindeki ileri gelenlere, ‘Şüphesiz bu, bilgin bir sihirbazdır’ dedi.
Sihriyle sizi yurdunuzdan çıkarmak istiyor. Ne buyurursunuz?
Dediler ki: Onu ve kardeşini alıkoy ve şehirlere toplayıcılar gönder. Bütün bilgin sihirbazları sana getirsinler.” (Şuara 34-37).
Haccac güldü ve serbest bıraktı. (İbn-i Abdi Rabbih, Ikd-ül Ferid 2/174)
Haccac’a esirler getirildi. Haccac, hepsinin öldürülmesini emretti.
Esirler arasından bir adam:
“Allah seni doğru yola iletmesin. Bak, Allah nasıl buyuruyor:
“Kâfirlerle (harpte) karşılaştığınız zaman, hemen boyunlarına vurun. Onları sindirdiğiniz zaman bağı sıkı bağlayın (esirleri yakalayın). Ondan sonra, ya karşılıksız salıverin veya fidye karşılığında salıverin. Harp bütün ağırlıklarını bırakıncaya (harp sona erinceye) kadar bu böyledir. Allah dileseydi onlardan intikam alırdı. Ancak bu bazınızı bazınızla denemek içindir. Allah, yolunda öldürülenlerin amellerini boşa çıkarmayacaktır.” (Muhammed 4).
Bu bir ayettir. Eğer ayetten anlamazsan bak şairiniz, kavminin iyiliklerini anlatırken ne diyor:
“Biz, esirleri öldürmeyiz. Ancak, esirlerin boynundaki esaret boyunduruğunu çözüp serbest bırakırız.”
Haccac, yanındakilere, “Yazıklar olsun size. Bu münafığın haber verdiği ayet ve şiiri bana haber vermekten siz aciz misiniz” dedi ve esirleri serbest bıraktı. (İbn-i Abdi Rabbih, Ikd-ül Ferid 2/174).
Söz ola kestirmeye başı kur’an’la konuşanlar
Paylaş