Müminler ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki merhamet olunasınız.
Rasûlullah Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem Efendimiz buyuruyor:
"Müminlerin dertleriyle dertlenmeyen, onlardan değildir." (Hâkim, el-Müstedrek, 4/352)
Bu hadîs-i şerîf, müminin sorumluluğunun yalnızca kendi nefsine dair olmadığını, ümmetin derdiyle dertlenmenin bir iman alameti olduğunu bize hatırlatıyor. Mümin, sadece kendi derdiyle meşgul olan, başkalarının sıkıntılarına karşı kayıtsız kalan kimse değildir. O, kardeşini hisseder, onun acısını yüreğinde taşır ve imkânı nispetinde ona el uzatır.
Cenâb-ı Hak da Kur’ân-ı Kerîm’de şöyle buyurur:
"Müminler ancak kardeştir. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin ve Allah’tan korkun ki merhamet olunasınız." (Hucurât, 49/10)
Gerçek mümin, ümmetin derdiyle hemhâl olan, kardeşinin derdini kendi derdi gibi gören kimsedir. Rasûlullah Sallâllâhu Aleyhi ve Sellem Efendimiz, müminlerin birbirine bağlılığını şu mübarek sözleriyle anlatır:
"Müminler birbirini sevmekte, birbirine merhamette ve birbirini korumakta bir beden gibidir. Ondan bir uzuv rahatsız olursa, diğer uzuvlar da uykusuzluk ve ateş ile onun acısını paylaşır." (Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Birr, 66)
Bugün, dünyanın dört bir yanında mazlumların feryadı göklere yükselirken, müminin duyarsız kalması düşünülemez. Gönlü merhametle dolu olan kişi, hiçbir şey yapamasa bile duasıyla, gözyaşıyla, samimi niyetiyle dertli gönüllerin yükünü hafifletmeye çalışır.
Rahmet Peygamberi’nin ümmeti olarak bizim en büyük özelliğimiz, merhamet sahibi olmaktır. Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem
"Merhamet etmeyene merhamet olunmaz." (Buhârî, Edeb, 18)
buyurarak, merhametin karşılıksız kalmayacağını bildirmiştir. Rabbimiz de:
"Şüphesiz ki, iyilik ve takvâ üzerinde yardımlaşın." (Mâide, 5/2)
buyurarak, bizleri hayırda yarışmaya teşvik etmiştir.
Unutmayalım ki, dualarımızda başkalarına yer vermek, onların sıkıntılarının giderilmesi için Allah’a yalvarmak, dualarımızın kabulüne de vesile olur.
Peygamber Efendimiz Sallallahu Aleyhi Vesellem şöyle ferman buyuruyor:
"Bir Müslüman, din kardeşinin gıyabında dua ettiğinde, bir melek de ona, ‘Aynısı sana da olsun’ diye dua eder." (Müslim, Zikir, 86)
O hâlde, ümmetin derdiyle dertlenmek, sadece bir vazife değil, aynı zamanda Allah’ın rızasına nail olmanın yollarından biridir.
Allah’ım!
Bizleri mümin kardeşlerimizin dertleriyle dertlenen, onların sıkıntılarını paylaşan, merhametle kuşanmış kullarından eyle.
Mazlumların gözyaşlarını silen, yüreğine ferahlık veren, darda kalanların yardımına koşanlardan olmayı nasip eyle.
Ümmetin dertlerine kayıtsız kalan, kendi nefsinden başka hiçbir şeyi düşünmeyen kullardan olmaktan bizleri muhafaza eyle.
Kalplerimizi merhametle, ellerimizi infakla, sözlerimizi hikmetle doldur.
Dualarımızı kabul eyle, Ya Erhamerrahimin!
Âmin, Âmin, Âmin…